Çirkin Ördek Yavrusu
Kategori: Çocuk Masalları - Hikayeleri
ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU
Çalıların içinde bir ördek kuluçkaya oturmuş yumurtalarını bekliyormuş. Uzun süredir tek başına oturmaktan sıkıldığı için yumurtaları çatlar çatlamaz sevinçle vaklayarak üzerlerinden kalkmış.
“Artık çiftliğe dönüp oradakilere yeni ailemi gösterebilirim!” diye düşünmüş. Hepsi tamam mı? Diye, cik cik öten yavrularını saymaya başlamış. “Yo, olamaz!” demiş yumurtalardan birinin henüz çatlamamış olduğunu görünce.
O sırada oradan geçen bir ördek, “Yuvanda hâlâ çatlamamış iri bir yumurta var,” demiş. “Bahse girerim bir hindi yumurtasıdır.”
“Hindi yumurtasıymış, höh! O benim yumurtam,” demiş anne ördek ters ters. İç çekerek yumurtanın üstüne oturmuş.
Bu son yumurta da çatlayınca içinden iri, çirkin bir ördek yavrusu çıkmış. Anne ördek bu yavruyu görünce onun çirkinliğinden biraz utanç duymuş.
“Neyse ki diğer yavrularım güzel,” diye düşünmüş ve artık daha fazla vakit kaybetmeden çiftliğe gitmek istediği için yavrularını peşine takarak suya girmiş.
“Çirkin olanı hiç olmazsa iyi yüzüyor,” demiş anne ördek kendi kendine. “Öyleyse hindi olamaz. Çünkü hindiler yüzemez. Belki büyüdükçe güzelleşir. Belki bir süre sonra da büyümesi durur.”
Ne yazık ki tam tersi olmuş. Çirkin Ördek giderek daha da büyümüş ve diğer ördeklerden daha da farklılaşmış. Çevresindeki hayvanlar onu hiç rahat bırakmıyor, onunla hep ‘Çirkin Ördek’ diyerek alay ediyormuş. Kardeşleri bile vak vak edip başının etini yiyor, “Seni bir kedi kapsa da senden kurtulsak,” diyorlarmış. Tavuklar onu kovalıyor, onlara yem veren kız da ayağıyla onu ittirerek yemlerin yanından uzaklaştırıyormuş.
Çirkin Ördek bütün bunlara daha fazla dayanamamış. Çitlerin üzerinden uçarak atlamış ve çiftliği iyice geride bırakıp yaban ördeklerinin yaşadığı yere gelene kadar hiç durmadan yürümüş. Fakat yaban ördekleri de onun çirkin olduğunu düşünmüşler ve onunla dostluk kurmak istememişler.
Çirkin Ördek yapayalnız ortada kalmış. Ağaç dallarıyla çitlerdeki küçük kuşlar bile onu görünce kaçışıyorlarmış. “Çirkin olduğum için kaçıyorlar,” demiş kendi kendine.
Tek başına oradan oraya dolaşmış durmuş. Bir ara, iki yaban kazıyla dost olmuş, fakat onlar da avcıları görünce uçup gitmişler. Bir seferinde de yaşlı bir kadın onu tutup evine götürmüş, ama kadının kedisiyle tavuğu, “Hem suyu seven, hem de yumurtlamayan kuş mu olur?” diyerek onunla alay edince dayanamayıp oradan da kaçmış.
Sonra mevsim değişmiş. Ağaç yaprakları sararıp solmaya başlamış. Bir akşamüzeri, güneş batarken bembeyaz tüylü, büyük ve güzel kuşlardan oluşan bir kuş sürüsü Çirkin Ördek’in tam önünden, çalıların arasından havalanmış. Uçarken dalgalanıyormuş gibi hareket eden çok zarif, uzun boyunlu kuşlarmış bunlar.
“Bekleyin beni!” diye seslenmiş Çirkin Ördek, ama kuşlar kocaman kanatlarını açar açmaz gökyüzünün derinliklerinde kaybolmuşlar. Çirkin Ördek sevincinden suyun içinde bir fırıldak gibi dönmeye başlamış, sonra hızını alamayıp suyun dibine dalıp çıkmış. Boğazından çıkan garip sesler onu bile korkutmuş. O beyaz tüylü kuşları bir türlü aklından çıkaramıyormuş. Ne cins kuşlarsa onlar, onları çok sevmiş.
Kış pek uzun ve sert geçmiş. Çirkin Ördek birkaç kez ölümden dönmüş. Bir seferinde buzun üstünde az kalsın donuyormuş. Neyse ki oradan geçmekte olan bir çiftçi onu görmüş de kurtarmış. Sonunda kış bitmiş bahar gelmiş ve Çirkin Ördek uçabildiğini keşfetmiş, öyle suyun üstünde değil çok daha yüksekte, gökyüzünde.
Bir gün kanatlarının gücünü denerken aşağıda, bir derede daha önce gördüğü o beyaz tüylü kuşlardan birçoğunun yüzdüğünü görmüş. Bir an bile düşünmeden, “Aşağı iniyorum,” diye kararını vermiş. “Çirkin de olsam onların yanlarına gideceğim.” Böylece dereye, suyun üzerine inmiş.
Kıyıda iki çocuk beyaz kuşlara ekmek kırıntısı atıyormuş. Çirkin Ördek’i görünce hemen annelerine, “Anne bak!” demişler. “Bir kuğu daha var orada! Bu kuğu diğerlerinden daha güzel hem de!”
Çirkin Ördek çocukların ne demek istediğini anlamamış. Beyaz kuşlar arkalarına dönüp ona bakınca utancından boynunu bükmüş. “İsterseniz siz de Çirkin Ördek diye alay edin. Umurumda değil artık!” demiş içinden.
Sonra, başını kaldırırken suda ilk kez kendini görmüş. Upuzun bir boynu, bembeyaz, harika tüyleri varmış.
“Merhaba!” demişler diğer kuğular. “Hoş geldin.” Sonra hepsi suyun üstünde ona doğru süzülmüşler. Hiçbiri çiftlikteki kuşlar gibi ona alay ederek bakmıyorlarmış. Boyunlarını zarifçe eğerek, “Ne kadar güzelsin,” diyorlarmış sanki.
Çirkin Ördek, “Demek ben Çirkin Ördek değilmişim. Bir kuğuymuşum!” diyerek sevinçle çırpmaya başlamış kanatlarını.
Yazar: Grimm Kardeşler
- Çirkin Ördek Yavrusu
- Güzel ve Çirkin
- Ördek Şarkısı
- Balık Ördek Kurbağa Şarkısı
- Balık Ördek Kurbağa Şarkı Sözü
İlketkinlik Online Test Merkezi
- Sevgili Öğretmenim Şarkısı
- Pazarda Neler Var Şarkısı
- Hayvanlar Şarkısı 1
- Hayvanlar Şarkısı 2
- Sonbahar Şarkısı 1
- Cumhuriyet Marşı
- Minik Serçe İle Sevimli Tırtıl Şarkısı
- Atatürk Ölmedi Şarkısı
- Ulu Önder Atatürk Şarkısı
- Ulu Önder Atatürk Şarkısı
ÇOCUK ŞARKILARI DİNLE
- Yağmur Ağaçları Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
- Trafik lambası Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
- Yönetici Seçimi Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
- Verilen Söz Tutulmalı Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
- Tavşanın Korkusu Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
- Pamuk Prenses Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
- Tembelliği Bırak Çalış Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
- Sakız Ağacı Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
- Tavşanla Tilkiler Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
- Küçük Tren Sesli Çocuk Masalı - Hikayesi
SESLİ ÇOCUK MASALLARI
- Sihirli Fasulye
- Keloğlan ve Sihirli Tas
- Fareli Köyün Kavalcısı
- Çoçuk Hikayeleri - Masalları ( 20 Adet )
- Altın Saçlı Kız
- Buhur Dağı ile Kınalı Ceylan'ın Masalı
- Kurbağa Prens
- Kralın Mutsuz Kızı
- Sevgi Sarmaşığı
- Kibritçi Kız
- Ürkek Tavşan ile Kurbağalar
- Uyuyan Güzel
- Uyuyan Aslanla Kabadayı Sıçan
- Tilki ile Kedi
- Tembel Kız
- Sihirli Fasulye
- Rapunzel
- Kıymetli Tuz
- Kırmızı Başlıklı Kız
- Kedi, Gelincik ve Yavru Taşan
- İyi Yürekli Eşek
- İki Eşek
- Hansel ve Gretel
- Güzel ve Çirkin
- Fitneci Aslan
- Dövüşçü Aslan ile Yaban Domuzu
- Çizmeli Kedi
- Çirkin Ördek Yavrusu
- Ceylan, Kaplumbağa, Fare ve Karga
- Aslanın Sarayı